İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 2, Sayı 6  Kış / 2013  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Özcan ÖZKARAKOÇ

NO Makale Adı
1356959483 HÜSEYİN ANKA İLE GÖRÜNENİN ÖTESİNDEKİ GERÇEKLİĞE UZANAN BİR SERÜVEN: MİMAR SİNAN HEYKELİ

Sanat eseri, bir meydan okumanın ürünü olarak izleyicisinin karşısına çıkar. Açıklamanın çoğunlukla güç olduğu bu karmaşık yapıda, izleyici bir bilinmezlik ekseninde buluverir kendisini. Bireysel erek ve çabaların içinde onu kavramaya çalışan bireyin yaşam ve düşünce tarzlarında anlamlanırken bir aşinalık ya da yabancılık içinde belirginleşmeye başlar. Bu durum, izleyicisi kadar yaratıcısı içinde bir dizi zorluğun adıdır aslında. Eseri ortaya koyan sanatçı da ancak, yapıta özgü zorunlulukları keşfettikten sonra yaratabildiğini ifade etmektedir. Bunu yaparken de kendi gözünde olduğu kadar izleyicinin gözünde de bir gizem oluşturacak şekilde izleyicisini yapıtla karşı karşıya bırakır. Bütün plastik ilke ve elemanların sanatçının ereğinde şekillenerek, yaratıcı aklın ifade gücünün plastiğe dönüşmüş imajlarında hayat bulur sanat eseri. Hüseyin Anka Özkan’ın Mimar Sinan Heykeli’nde olduğu gibi. Sanatçının baş mimarı yorumlama sürecinde, o güne değin elde edilen tarihi belgeleri incelemesi, Sinan’ın karakterinin ana hatlarını oluştururken en önemli referans kaynakları olmuştur. Yapıtını tamamladıktan yıllar sonra elde ettiği bir minyatür resmi ise Özkan’ın oluşturduğu Sinan karakterine tarihi bir gerçeklik kazandıran en önemli referanstır. Türü ya da tekniği ne olursa olsun yapıt yaratıcısının yeteneği ve onu yorumlayabilme becerisi sayesinde sanat yapıtı olarak nitelendirilebilir.
Bu çalışmada, büyük mimarın ölümünün 500. yıl dönümüne dek gelen 1989 yılında yönetmen Suha ARIN tarafından çekilen, “HÜSEYİN ANKA ile SİNAN’I YENİDEN YORUMLAMAK” isimli belgesel temel başvuru kaynağı olarak kullanılmış ve sanatçının eseri oluşturma sürecinde izlediği yöntem incelenmiştir.

Anahtar kelimeler: Minyatür, Belgesel, Heykel