İdil Sanat ve Dil Dergisi
www.idildergisi.com
Cilt 7, Sayı 44  Nisan 2018  (ISSN: 2146-9903, E-ISSN: 2147-3056)
Nuray AKKOL

NO Makale Adı
1522677411 1960 SONRASI DEĞİŞEN SANAT DOĞA İLİŞKİSİ VE EKOLOJİK SANAT

Tarihsel değişimlerle birlikte insan ve doğa merkezli felsefi düşünceler değişmiştir. Sanayi toplumunda endüstriyel ve teknolojik gelişmelerle, insanın doğayı kontrolü ve sömürüsü daha da artırmıştır. 1960 yılları sonrasında değişen doğa algısı ile birlikte, sanatçılar sanatsal üretimlerini doğada gerçekleştirerek o zamana kadar sergilenme mekanı olarak kabul edilen galeri ve müzenin dışına çıkmışlardır. Bu çıkışlarıyla sanatçılar statükonun simgesi olarak görülen müze ve galerilerin modernist ve elitist tavrına tepki vermekle birlikte aynı zamanda doğayla bütünleşerek yan yana duruşu göstermek istemişlerdir. Arazi sanatı içinde tanımlanan ekolojik sanat, doğada yeni bir biçim oluşturmak, doğaya yeni bir şey eklemek veya müdahale etmek yerine, doğanın kaybını, tahribatını dile getirmeyi hedeflemektedir. Sanatçılar çalışmalarıyla doğanın biçimlendiricisi konumunda yer alan insanın doğayı nesneleştirerek biçimlendirmesini doğayı kendi amaçları için sorumsuzca kullanmasını görünür kılmak ve bu problemlere dikkat çekerek farkındalık oluşturmaya çalışırlar. Yeryüzünün insanın emrine verilmesi ile doğadan istediklerini tek taraflı alma ve onun üzerinde hakimiyet kurarak doğanın yok oluşana kadar gitmesi bugün çevre ve ekolojik sorunların olmasının temel kaynağı gibi görülmektedir. Ekolojik sanat ile sanatçılar doğada oluşan tahribatı ve insanın doğadan aldıklarını armağan etme bağlamında ona yeniden geri vermek istemişlerdir. Bu çalışmada çevresel sanat içinde yer alan ekolojik sanatın armağan etme bağlamında, Lynne Hull, Joseph Boys, Mel Chin , Alan Sonfist gibi sanatçıların sanatçı tavırları ve yapıtları incelenerek araştırılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Doğa, Ekolojik Sanat, Arazi Sanatı